TSRS Nedir ?
Günümüzde, şirketlerin yaptığı sürdürülebilirlik raporlamaları şirketin sürdürülebilirlik performansı hakkında bilgi sahibi olmak için önemli kaynaklardır. Bu yıla kadar şirketler tarafından gönüllülük esasıyla yapılan sürdürülebilirlik raporlamaları 29 Aralık tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmış ve 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ile kapsam dahilindeki şirketler için zorunlu hale gelmiştir. Bu standartlarla birlikte işletmelerin çevresel, sosyal ve yönetişim performanslarının daha şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde raporlaması hedeflenmiştir. Böylelikle yatırımcılar, tüketiciler, ve iş ortakları şirketin sürdürülebilirlik performansı hakkında detaylı bilgi sahibi olabilecek ve tercih yaparken bu performansı göz önüne alabilecekler. TSRS, şirketlerin Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi (CSDDD) kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmelerinde de önemli bir rol oynamaktadır. TSRS, şirketlerin uluslararası standartlara uygun sürdürülebilirlik raporlaması yapmalarını sağlayarak, sadece Türkiye’deki düzenlemelere değil, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin belirlediği standartlara da uyum göstermelerini kolaylaştırmaktadır. Bu sayede, şirketler tek bir kapsamlı raporlama çalışması ile hem ulusal hem de uluslararası düzeydeki düzenlemelere uyum sağlayabilirler. Bu durum, şirketler için önemli bir fırsat ve teşvik unsuru oluşturmaktadır. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) S1 ve S2 olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler şu şekildedir:
TSRS S1- Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler: Bu bölümün amacı, işletmelerin gelecekteki finansal yeterliliğini etkilemesi beklenebilecek sürdürülebilirlik ile ilgili tüm risk ve fırsatların şeffafça sunulmasını sağlamaktır.
TSRS S2- İklimle İlgili Açıklamalar: Bu bölümün amacı, işletmelerin iklimle ilgili risk ve fırsatlara nasıl karşılık verdiği ya da nasıl karşılık vermeyi planladığı hakkında bilgi vermektir.
Yürürlüğe girmiş olan karara göre her şirket TSRS kapsamına girmemektedir. TSRS kapsamına giren şirketler ise aşağıdaki gibi listelenebilir:
- Bankalar,
- Derecelendirme kuruluşları,
- Finansal holding şirketleri,
- Finansal kiralama şirketleri,
- Faktoring şirketleri,
- Finansman şirketleri,
- Varlık yönetim şirketleri,
- Finansal holding şirketlerinde ve bankalarda 5411 sayılı Kanunda tanımlandığı şekliyle nitelikli paya sahip olan şirketler,
- Tasarruf finansman şirketleri.
Yukarıda verilen şirketlerden, aşağıdaki koşulları üst üste iki raporlama döneminde aşan şirketler TSRS’ye uyumlu raporlama yükümlülüğündedirler. Koşullar:
- Aktif toplamı 500 Milyon Türk Lirası
- Yıllık net satış hasılatı 1 Milyar Türk Lirası
- Çalışan sayısı 250 kişi
Standartın Kurumlara Getirdiği Yenilikler ve Etkileri
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standardı (TSRS), bu standartlara tabi olan kurumlara bazı yenilikler getirmiştir. Bu yenilikler şu şekilde sıralanabilir; raporlamada standartlaşma, şeffaflık ve hesap verilebilirlik, kapsamlı raporlama ve uluslararası uyumluluk. Bu yeniliklerin ne anlama geldiği ise aşağıda verilmiştir:
Standartlaşma: Raporlamaya tabi tutulan tüm şirketler için ortak bir sürdürülebilirlik raporlama standardı sağlanmıştır. Bu sayede raporlama süreçlerinde tutarlılık ve karşılaştırılabilirlik artmıştır.
Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Kurumların sürdürülebilirlik performanslarını daha şeffaf bir şekilde raporlaması sağlanmıştır. Bu durum kamuoyunun ve paydaşların kurumların sürdürülebilirlik uygulamaları hakkında daha fazla bilgi sahibi olmasını sağlamıştır.
Kapsamlı Raporlama: Çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerini kapsayan geniş bir raporlama çerçevesi sağlanmıştır. Bu sayede kurumların sadece finansal performansa değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal etkiler ile yönetişim uygulamalarına da odaklanması sağlanmıştır.
Uluslararası Uyumluluk: TSRS, Uluslararası sürdürülebilirlik raporlama standartlarıyla uyumlu bir yapıya sahiptir. Bu durum, Türkiye'nin global sürdürülebilirlik raporlama alanında rekabet gücünün artmasını sağlamıştır.
TSRS’ in kurumlara getirdiği yeniliklerle birlikte, kurumlar üzerinde etkileri de olmuştur. Bu etkilere ise aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:
Rekabet Avantajı: Kurumların TSRS ile sürdürülebilirlik performanslarını iyileştirilmesi, kurumlara rekabet avantajı sağlar. Bu durum ise müşteri ve yatırımcı çekmede önemli bir faktör haline gelir.
Yatırımcı İlişkileri: Sürdürülebilirlik raporlaması, yatırımcıların karar alma süreçlerinde daha bilinçli tercihler yapmasını sağlar. Sürdürülebilirlik performansı yüksek olan şirketler, sürdürülebilir yatırımlar ve fonlar tarafından daha fazla tercih edilebilir.
Risk Yönetimi: TSRS, çevresel ve sosyal risklerin erken tespiti ve yönetilmesine yardımcı olur. Bu sayede kurumlar uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejileri geliştirerek, operasyonel riskleri azaltabilir.
Marka İtibarı ve Müşteri Güveni: TSRS sayesinde yapılan şeffaf ve kapsamlı sürdürülebilirlik raporlaması, kurumların itibarını ve müşteri güvenini artırır. Bu durum markanın değerini ve müşteri sadakatini olumlu olarak etkileyebilir.
İş Verimliliği ve Yenilikçilik: Sürdürülebilirlik stratejileri, enerji ve kaynak verimliliğini artırarak maliyetleri düşürür. Sürdürülebilirlik odaklı yenilikçilik, iş süreçlerinin ve ürünlerin iyileştirilmesine katkı sağlayabilir.
TSRS Kapsamında Raporlama Nasıl Yapılır?
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) kapsamında raporlama süreçleri ve metodolojileri, belirlenen standartlara tam uyumu esas alarak, şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını şeffaf ve kapsamlı bir şekilde ortaya koymalarını amaçlar. TSRS kapsamında raporu, son iki yıla ait finansal tablolarındaki aktif toplamları, yıllık net satış rakamları ve çalışan sayısı üzerinden belirlenen eşik değerlerden ikisini aşan kurumlar sunmakla yükümlüdür. Fakat ilk raporlama süreci olan 2024 yılı için şirketlere uyum sürecinde kolaylık sağlama amacıyla bazı istisnalar bulunmaktadır. Bu istisnalar şu şekilde sıralanabilir:
- 2024 mali yılına özel, şirketlerden önceki yıllarla karşılaştırmalı veri sunmaları istenmemektedir.
- 2024 mali yılı ile birlikte, ilk 2 mali yıl için, şirketlerin Kapsam- 3 emisyonlarını rapor etme zorunluluğu bulunmamaktadır.
TSRS raporlarının hazırlanmasında uluslararası geçerliliği olan çeşitli rehberler kullanılır. Bu rehberler arasında en yaygın olarak tercih edilenler, Küresel Raporlama Girişimi (GRI), Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC) ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Standartları'dır. Şirketler, bu standartlar doğrultusunda kaynak kullanımı, çevre politikaları, insan hakları ve yaşam koşulları gibi kriterleri değerlendirerek, riskleri belirler, düzeltici ve önleyici önlemler alır ve sonuçları raporlar. Raporların hazırlanma sürecinde ise danışmanlık firmalarından destek alınabilir, ancak bu firmaların yetkilendirilmiş olmaları zorunlu değildir.
Kurumlar, aksi belirtilmediği sürece, rapor boyunca dört temel konu başlığına dair açıklamalar yapar. Bu konu başlıkları: Yönetişim, Strateji, Risk Yönetimi ve Metrikler ve Hedefler.
Yönetişim:. İşletmenin sürdürülebilirlik ile ilgili riskleri ve fırsatları izlemek ve yönetmek için kullandığı yönetişim süreçlerini, kontrolleri ve prosedürleri ifade eder. Bu süreçlerin açıklanmasının temel amacı, bahsi geçen işletmenin sürdürülebilirlikle bağlantılı riskleri ve fırsatları nasıl yönettiğini, izlediğini ve denetlediğini anlamaya yardımcı olmaktır. Bu açıklamalar sayesinde, işletmelerin sürdürülebilirlik konusundaki yönetişim süreçleri, kontrolleri ve prosedürleri hakkında paydaşlara bilgi verilir ve bu paydaşların konu hakkında daha bilinçli olmaları sağlanır.
Strateji: İşletmelerin sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları nasıl ele aldıkları ve bu stratejilerin iş modelleri ve değer zincirleri üzerindeki olası etkilerini ortaya koymaları beklenir. Bu açıklamalar, şirketlerin uzun vadeli dirençliliklerini ve bu doğrultuda oluşturdukları stratejileri kapsamaktadır. Genel amaç, paydaşların bu stratejileri daha yakından takip etmelerini sağlamaktır.
Risk yönetimi: İşletmelerin sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili risk ve fırsatları belirleme, değerlendirme, önceliklendirme ve izleme süreçlerinin, genel risk yönetimi prosedürlerine nasıl entegre edildiğinin raporlanması önem taşır. Bu açıklamalar, işletmenin risk yönetim süreçlerinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur ve işletmenin genel risk profilini değerlendirme imkanı sunar.
Metrikler ve Hedefler: İşletmelerin sürdürülebilirlikle ilgili performanslarını ölçmek için TSRS tarafından zorunlu kılınan metrikleri kullanarak, finansal tablolara etki etmesi beklenen tüm risk ve fırsatları açıklamaları gerekmektedir. Bu bölümde, işletmelerin belirledikleri veya mevzuat uyarınca ulaşmaları gereken hedeflere yönelik ilerlemeleri de raporlanır.
REFERANSLAR
Kamu Gözetimi Kurumu. (tarih yok). TSRS 1. https://www.kgk.gov.tr/Portalv2Uploads/files/Duyurular/v2/Surdurulebilirlik/RaporlamaStandarti/TSRS%201.pdf adresinden alındı
Kamu Gözetimi Kurumu. (tarih yok). TSRS 2. https://www.kgk.gov.tr/Portalv2Uploads/files/Duyurular/v2/Surdurulebilirlik/RaporlamaStandarti/TSRS%202.pdf adresinden alındı
T.C. Ticaret Bakanlığı. (2024, Nisan 02). Yeşil Mutabakat. Duyurular: https://ticaret.gov.tr/dis-iliskiler/yesil-mutabakat/duyurular/turkiye-surdurulebilirlik-raporlama-standartlari-ve-uygulama-kapsamina-iliskin-kurul-kararlari-resmi-gazetede-yayimlanmis-ve-belli-sartlari-saglayan-isletmeler-icin-surdurulebilirlik-raporlama adresinden alındı
Yorulmaz, B. (2024, Ocak 22). Yeşil Büyüme. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları: https://yesilbuyume.org/turkiye-surdurulebilirlik-raporlamasi-standartlari/ adresinden alındı