SU AYAK İZİ: SÜRDÜRÜLEBİLİR SU YÖNETİMİNİN KİLİT ÖLÇÜTÜ
- Su Ayak İzi Nedir ve Neden Önemlidir?
- Su Ayak İzi Hesaplamalarına Dair
- Su Ayak İzini Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?
- Su Ayak İzi ve Türkiye
Su Ayak İzi Nedir ve Neden Önemlidir?
Her geçen gün artan kişi başı su tüketimi, nüfus artışı ve endüstriyel faaliyetlerle birlikte su kullanımı ve su kirliliği artmakta, dünya üzerindeki tatlı su kaynakları giderek daha fazla baskı altında kalmaktadır. Geçmişte, bu kaynakların yönetimi genellikle yerel, ulusal veya nehir havzası ölçeğinde ele alınırken, tatlı su kaynaklarının küresel değişimler ve küreselleşme etkilerine maruz kaldığı fark edilince, birçok araştırmacı bu sorunları küresel düzeyde tartışmaya başlamıştır. Bu bağlamda, su yönetimini desteklemek adına Su Ayak İzi kavramı geliştirilmiştir. Su ayak izi kavramı, Twente Üniversitesi ve Su Ayak İzi Ağı (Water Footprint Network-WFN) tarafından geliştirilmiştir. Bu kavram, ham maddenin işlenmesinden tüketiciye ulaşana kadar olan süreci kapsamakta, hizmetin üretimi için gereken tatlı su miktarını tedarik zinciri boyunca ölçmektedir. Su ayak izi, suyun kullanım biçimlerine göre üç ayrı başlığa ayrılmaktadır. Bu başlıklar; Mavi Su Ayak İzi, Yeşil Su Ayak İzi ve Gri Su Ayak İzi olarak sıralanabilir.
Mavi Su Ayak İzi: Mavi Su Ayak İzi, işlenen yüzey ve yeraltı sularının toplam hacmini temsil eder. Özellikle tarımsal sulama veya endüstriyel faaliyetler gibi süreçlerde kullanılan suyun miktarı mavi su ayak izi olarak hesaplanır. Mavi su ayak izinin yüksek olması genellikle daha fazla yüzey ve yeraltı suyunun kullanıldığı anlamına gelir, bu da su stresi problemlerinin artmasına neden olabilir. Bu nedenle, su krizlerinin önlenmesi ve su kaynaklarının etkili bir şekilde kullanılması için mavi su ayak izinin doğru bir şekilde yönetilmesi büyük bir önem taşımaktadır.
Yeşil Su Ayak İzi: Yeşil Su Ayak İzi, toprakta depolanan yağmur suyu ve bitki transpirasyonu yoluyla kullanılan su miktarını ifade eder. Tarımsal ürünlerin yeşil su ayak izinin mavi su ayak izine göre nispeten daha yüksek olması beklenir. Çünkü tarımsal ürünler genellikle yağmur suyu ile sulanır ve bu nedenle yeşil su kaynaklarına daha fazla bağımlıdır. Yeşil su ayak izinin hesaplanması, sürdürülebilir tarım uygulamalarının geliştirilmesi ve su kaynaklarının etkili bir şekilde yönetilmesi için önemlidir.
Gri Su Ayak İzi: Gri Su Ayak İzi, ürünün üretim ve işleme aşamalarında ortaya çıkan kirleticilerin temizlenmesi için kullanılan su miktarını ifade eder. Gri su ayak izi, özellikle sanayi kapasitesinin az olduğu bölgelerde düşüktür.
Toplam su ayak izi, mavi, yeşil ve gri bileşenlerin toplamıdır. Mavi ve yeşil su ayak izlerinin hesaplanması, bir bölgenin veya bir ürünün toplam su kullanımını ve etkisini yansıtmak için önemlidir. Özellikle küresel iklim değişikliğinin etkilerinin hissedildiği bir dönemde, su kapasitelerinin ve tüketimlerinin tahmin edilmesi, modellenmesi ve doğru bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Dünya üzerindeki tatlı su potansiyelinin sınırlı olduğu gerçeği göz önüne alındığında, suyun miktar ve kalitesine verilen önem daha da artmaktadır. Bu nedenle, yalnızca su hacmini değil, aynı zamanda kullanılan suyun türünü (yeşil, mavi, gri), ne zaman ve nerede kullanıldığını da gösteren su ayak izi gibi araçlar suyun etkin bir şekilde yönetilmesi ve gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam sağlanması için önemli bir rol oynamaktadır.
Su Ayak İzi Hesaplamalarına Dair
Su ayak izi hesaplamaları, farklı sektörlerde ve alanlarda gerçekleştirilebilir. Örneğin, bir prosesin su ayak izi hesaplaması yapılabileceği gibi coğrafi olarak belirlenmiş bir alanda da su ayak izi hesaplamaları yapılabilmektedir. Su ayak izi hesaplamaları yapılabilecek bazı alanlar aşağıda sıralanmıştır;
Proses su ayak izi değerlendirmesi: Bu değerlendirme, bir işletmenin veya endüstrinin faaliyetlerinin su kullanımını belirlemeyi amaçlar. Üretim süreçlerinde hangi aşamalarda ne kadar su tüketildiği, suyun kaynağı ve kalitesi gibi faktörler incelenir. İşletmelerin su kullanımını anlamalarına ve verimliliği artırmalarına yardımcı olur. Ayrıca, suyun sürdürülebilir şekilde kullanılması ve kaynakların korunması için stratejiler geliştirmelerini sağlar.
Ürün su ayak izi değerlendirmesi: Bu değerlendirme, bir ürünün hayat döngüsü boyunca kullanılan su miktarını belirlemeyi amaçlar. Ürünün hammaddelerinin çıkarılmasından tüketiciye ulaştırılmasına kadar olan her aşamadaki su tüketimi ve suyun kalitesi incelenir. Bu değerlendirme, şirketlerin ürünlerini daha sürdürülebilir hale getirmek için potansiyel iyileştirme alanlarını belirlemelerine yardımcı olur.
Tüketici veya topluluk su ayak izi değerlendirmesi: Bu değerlendirme, tüketicilerin veya belirli bir topluluğun su tüketimini belirlemeyi amaçlar. Evde, işte veya topluluk içindeki su kullanımı incelenir. Bu değerlendirme, suyun verimli kullanımını teşvik etmek ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmek için farkındalık oluşturabilir.
Coğrafi olarak belirlenmiş bir alanda su ayak izinin değerlendirilmesi: Bu değerlendirme, belirli bir coğrafi bölgedeki su kullanımını ve etkilerini belirlemeyi amaçlar. Bu, bir havza, nehir havzası, belediye veya il gibi belirli bir alanı içerebilir. Örneğin, bir nehir havzasındaki su kullanımının tarım, endüstri ve evsel kullanım arasındaki dağılımını analiz ederek su kaynaklarının sürdürülebilirliğini değerlendirebilir. Bu sayede su kaynaklarının yönetimini ve korunmasına dair çıkarımlar yapılabilir.
Ulusal su ayak izi değerlendirmesi: Bir ülke düzeyindeki su kullanımını ve etkilerini analiz eder. Bu değerlendirme, bir ülkenin su kıtlığı, su kaynaklarının yönetimi, ulusal tüketim alışkanlıkları ve su ticareti gibi konuları içerebilir. Örneğin, bir ülkenin su ithalatı ve ihracatının ulusal su güvenliği üzerindeki etkilerini inceleyebilir ve daha sürdürülebilir su kullanım politikalarının geliştirilmesine katkıda bulunabilir.
Bu farklı değerlendirme türleri, su kaynaklarının sürdürülebilirliği ve etkili kullanımı için stratejilerin geliştirilmesinde önemli bir rol oynar. Her biri, belirli bir sektör, coğrafi bölge veya topluluk için özelleştirilmiş çözümler sunabilir. Ancak, su ayak izi hesaplanması, hesaplanmanın yapılacağı alana göre farklılıklar göstermektedir. Her bir alan için çeşitli su ayak izi hesaplama metotları kullanılmaktadır. Bu metotlar, suyun yaşam döngüsü boyunca farklı aşamalarda kullanımını ve etkilerini ölçmek için özelleştirilmiş teknikler sunmaktadır. Kullanılmakta olan bu metotlara aşağıda yer verilmiştir.
Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA): Yaşam döngüsü değerlendirmesi, hammaddelerin çıkarılmasından başlayarak, ürünün kullanım ömrü sona erene kadar olan tüm süreçleri kapsar. Bu metod, inşaat sektöründe kullanılan yapı malzemeleri gibi ürünlerin su ayak izini belirlemek için sıkça kullanılır. Örneğin, yapılan bir çalışmada altın madeni su ayak izini belirlemek için LCA metodu kullanılmıştır.
SWAT Modeli ve Su Ayak İzi Muhasebesi: SWAT modeli, büyük ve karmaşık su havzalarında arazi yönetimi uygulamalarının etkisini ölçmek için geliştirilmiş nehir havzası ölçekli bir modeldir. Bu metod, havza kaynaklı sulamanın kullanıldığı bitkisel ürünlerin üretimi gibi su ayak izi hesaplamaları için kullanılır.
Mekansal Enterpolasyon ile Su Ayak İzi Değerlendirmesi: Bu metod, incelenen bir alanda değişik bölgelerden alınan örnekleme değerlerini kullanarak, örnek alınmamış herhangi bir noktanın değerini tahmin etme işlemidir. Tarım sektöründe, su ayak izi değerlendirmesi için sıklıkla kullanılır.
Ekolojik Ayak İzi: Ekolojik ayak izi, bir popülasyonun sürdürülebilir bir şekilde yaşaması için gerekli biyolojik alandır. Gıda sektörü, balıkçılık ve hayvancılık gibi alanlarda kullanılan su ayak izi hesaplamaları için bu metod sıklıkla tercih edilir.
Su Ayak İzi Değerlendirme Kılavuzu ve Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi: Bu kılavuz, su tüketimi ve kirliliğin hacimsel ölçümünün formülasyonlar kullanılarak değerlendirildiği bir yöntemdir. Çeşitli ürünlerin su ayak izi değerlendirmesi için bu metod kullanılabilir. Örneğin, krom-nikel alaşımsız çelik, Portland çimentosu ve soda kireç camının su ayak izi değerlendirmesi için bu metodun uygulandığı çalışmalar bulunmaktadır.
Sanal Su İle Su Ayak İzi Değerlendirmesi: Bu metod, bir ülkenin üretim için fazla miktarda su gerektiren ürünleri üretmek yerine, bu ürünleri ithal ettiğinde sanal su ticareti yaptığını öne sürer. İthalat ve ihracat gibi uluslararası ticaret işlemleri için su ayak izi hesaplamalarında kullanılır.
Her bir su ayak izi hesaplama metodu, belirli endüstriler veya sektörler için özelleştirilmiş bir yaklaşım sunar. Bu metotlar, suyun etkili bir şekilde yönetilmesi ve sürdürülebilir kullanımı için önemli araçlar sağlar.
Su Ayak İzini Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?
Su ayak izini azaltmak için kurumlar ve bireyler, farklı stratejiler ve yaklaşımlar benimserler. Kurumlar genellikle daha büyük ölçekli ve karmaşık su kullanım sistemlerine sahip oldukları için daha kapsamlı ve organize çözümlere odaklanırken, bireyler daha günlük alışkanlıklarını değiştirerek ve küçük ölçekli eylemler yaparak su tüketimini azaltmaya çalışırlar.
Kurumsal bazda su ayak izini azaltmak için yapılabilecekler şu şekilde sıralanabilir:
Verimlilik İyileştirmeleri Yapmak: Endüstride suyun daha verimli bir şekilde kullanılması, su kaynaklarının korunması ve su ayak izinin azaltılması için kritik bir öneme sahiptir. Bu hedeflere ulaşmak için çeşitli yöntemler ve teknolojiler geliştirilmiştir:
Gri su geri dönüşümü: Lavabo, duş ve çamaşır makinesi gibi kaynaklardan elde edilen gri suyun arıtılması ve daha sonra sulama veya tuvalet sifonları gibi amaçlar için tekrar kullanılmasını ifade eder.
Yağmur suyu toplama: Yağmur hasadı sayesinde çatılardan ve diğer yüzeylerden yağmur suyunun toplanıp depolanarak sonrasında sulama gibi çeşitli amaçlar için kullanılabilir.
Akıllı izleme teknolojileri: Su dağıtım ağlarının bütünlüğünü sağlamak için kullanılır. Basınç ve akustik sensörler gibi cihazlar, sızıntıları hızlı bir şekilde tespit ederek su kayıplarını minimize eder. Bu teknolojilerin yaygın hale gelmesi büyük bir önem taşımaktadır çünkü, gelişmekte olan ülkelerde dağıtım ağlarında her gün 45 milyon metreküpün kaybolduğu tahmin edilmektedir.
Temiz Üretim Sağlamak: İşletmelerin üretim süreçlerini daha verimli, daha az atık üreten ve su tasarrufunu teşvik eden bir şekilde tasarlaması ve uygulaması anlamına gelir. Bu yaklaşım, işletmelerin su kaynaklarını koruma ve su ayak izini azaltma çabalarında önemli bir rol oynar. Atık suyun arıtılması ve kirletici maddelerin temizlenmesi gibi uygulamalar, temiz üretim süreçlerinin temelini oluşturur. Süreçlerini temiz üretime göre düzenleyen işletmeler, çevresel etkileri azaltırken aynı zamanda ekonomik faydalar da elde ederler.
Tedarik Zincirini Yönetmek: Tedarik zinciri, bir ürünün veya hizmetin üretiminden başlayarak tüketiciye ulaşana kadar geçtiği tüm aşamaları kapsar. Bu süreçte suyun verimli bir şekilde yönetilmesi, çevresel ve ekonomik açıdan önemli avantajlar sağlar. Etkili tedarik zinciri yönetimi ile su kaynaklarını verimli bir şekilde kullanan şirketler, sürdürülebilirlik hedeflerine daha kolay ulaşır.
Eğitim ve Farkındalık Sağlamak: İşletmeler, çalışanlarına su kaynaklarının değerini anlama, su tasarrufu stratejilerini benimseme ve suyun işletme süreçlerindeki rolünü kavrama konularında eğitimler vererek bilinçlenmelerini sağlayabilirler. Bu eğitimler, su kaynaklarının korunması için gerekli olan suyun verimli bir şekilde kullanılmasını teşvik eder. Ayrıca, işletmelerin faaliyetlerinin su kaynakları üzerindeki etkisini anlamak, daha sürdürülebilir iş kararları alınmasına da yardımcı olabilir. İşletmeler, sadece kendi çalışanlarını değil, aynı zamanda tedarikçilerini, iş ortaklarını ve müşterilerini de su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve korunması konularında bilinçlendirebilirler.
Bireysel bazda su ayak izini azaltmak için yapılabilecekler ise şu şekilde sıralanabilir:
Su Tasarrufu Sağlamak: Bireysel olarak su ayak izini azaltmanın önemli bir yolu, günlük yaşamda su tasarrufu sağlamaktır. Diş fırçalama, duş alma ve musluk kullanımı gibi günlük aktivitelerde suyun bilinçli bir şekilde kullanılması, su tüketimini azaltmaya katkı sağlar. Günlük hayatta suyun daha etkin kullanılması için şu adımlar atılabilir:
- Diş fırçalarken musluğu kapatmak, bu bir dakikalık sürede yaklaşık 6 litre su tasarrufu sağlar.
- Duş süresini kısaltmak, beş dakikalık bir duşta ortalama 60 litre su kullanılır.
- Sızıntıları kontrol etmek ve onarmak, küçük bir sızıntı yılda 10,000 litre suya kadar kayba neden olabilir.
- Yıkama makinesi ve bulaşık makinesi gibi cihazları tam kapasite kullanarak su tüketimini azaltmak, bu da her kullanımda, cihaz türüne bağlı olarak ortalama 40-150 litre arasında su tasarrufu sağlar.
Düşük Su Tüketen Cihazlar Kullanmak: Düşük su tüketen cihazlar, evde veya iş yerinde su kullanımını azaltmanın etkili bir yoludur. Akıllı teknoloji ve su verimli ekipmanlar, su tasarrufu sağlayarak bireysel su ayak izini azaltmaya yardımcı olabilir.
- Düşük su tüketimli musluklar ve duş başlıkları kullanmak, yılda ortalama 20% - 30% su tasarrufu sağlar.
- Enerji ve su verimli beyaz eşya ve armatürler seçmek, bu cihazlar yüksek verimlilikleri sayesinde yüzlerce litre su tasarrufu sağlayabilir.
Bilgi ve Farkındalık Sağlamak: Su ayak izinin farkında olmak ve su tüketimini sorgulamak su ayak izini azaltmak için önemli adımlardan biridir.
- Günlük alışkanlıklarımızın su ayak izini bilmek, bu sayede daha bilinçli kararlar alınabilir.
- Ürünlerin su ayak izlerini göz önünde bulundurarak bilinçli alışveriş yapmak, suya duyarlı ürünleri tercih ederek tüketici olarak su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunur.
- Su kaynaklarının sınırlı olduğunu ve doğru kullanımının önemini anlamak, su tüketimindeki farkındalığı artırır ve suyun korunmasına yönelik kararlar almayı teşvik eder.
Kurumlar ve bireyler arasında su ayak izini azaltma konusunda farklı ama birbirini tamamlayan yaklaşımlar bulunmaktadır.Her iki tarafın da katkısı, su kaynaklarının korunması ve gelecek nesillere temiz su temininin sürdürülebilirliği açısından büyük öneme sahiptir.
Su Ayak İzi ve Türkiye
Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığı göz önüne alındığında, artan nüfusu, gelişen sanayisi ve hızla büyüyen kentleriyle 2030 yılında su sıkıntısı yaşayabileceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve yönetimi Türkiye için son derece önemlidir. Su kaynaklarının üzerindeki tartışmaları zenginleştirmek ve anlamlandırmak adına Türkiye'nin su ayak izi dikkatle incelenmelidir.Türkiye'nin su ayak izini değerlendirirken, üretimin ve tüketimin su kullanımıyla Türkiye'nin ithalat ve ihracatında yer alan su miktarı incelenebilir.
Üretimin Su Ayak İzi: Üretimin su ayak izi, bir ülke içinde üretilen tüm ürünler için gereken toplam su (yeşil, mavi ve gri) miktarını ifade etmektedir.Yapılan son çalışmaya göre, Türkiye'de üretimin su ayak izinin %64'ü yeşil su ayak izinden oluşurken, mavi su ayak izi %19 ve gri su ayak izi ise %17 oranındadır.Üretimin su ayak izinin sektörlere göre dağılımına bakıldığında ise tarım, %89'luk payıyla en büyük paya sahiptir. Evsel su kullanımı ve endüstriyel üretim ise sırasıyla tüm su ayak izinin %7'si ve %4'ünü kapsar.
Tüketimin Su Ayak İzi: Tüketimin su ayak izi, ülke içinde tüketilen mal ve hizmetlerin üretimi için kullanılan toplam su miktarını gösterir. Yapılan son çalışmaya göre Türkiye’de tüketimin su ayak izinin %66'sı yeşil su ayak izinden gelirken, mavi su ayak izi ve gri su ayak izi her ikisi de %17'lik bir paya sahiptir. Tüketimin su ayak izinin en büyük kısmı %89 ile tarım sektöründen kaynaklanmaktadır. Endüstriyel ve evsel su kullanımı ise sırasıyla tüketimin su ayak izinin %6'sını ve %5'ini oluşturur.
İhracatın ve İthalatın Su Ayak İzi: İhracatın su ayak izi, bir ülkenin ihraç ettiği mal ve hizmetlerin üretimi için gereken toplam su miktarını temsil ederken, ithalatın su ayak izi ise bir ülkenin ithal ettiği mal ve hizmetlerin üretimi için gereken toplam su miktarını göstermektedir. Türkiye'de üretilen ürünlerin çoğu yerel tüketim içindir, ancak bir kısmı ihraç edilir ve başka ülkelerin tüketimindeki su ayak izini etkiler. Örneğin, Türkiye'de üretilen kuru kayısı büyük ölçüde Avrupa ülkelerine ihraç edilir, bu nedenle kuru kayısının su ayak izi, Avrupa'daki tüketimin su ayak izine dahil edilir. Diğer yandan, Türkiye'de tüketilen bazı ürünlerin su ayak izinin bir kısmı ithal edilen mallardan kaynaklanır. Örneğin, Türkiye'de tüketilen kahvenin su ayak izi, Brezilya'nın üretiminin su ayak izine dâhildir.
Türkiye'nin ihraç ettiği ürünlerin su ayak izi analizi şu şekildedir:
- İşlenmemiş tarım ürünleri ihracatın %6'sını oluştururken, bu ürünlerin su ayak izi ise ihracatın su ayak izinin %19'unu oluşturuyor.
- Tekstil ürünleri ihracatın %20'sini oluştururken, bu ürünlerin su ayak izi, ihracatın su ayak izinin %42'sini oluşturuyor.
- İşlenmiş tarım ürünleri ihracatın %4'ünü oluştururken, bu ürünlerin su ayak izi ihracatın su ayak izinin %34'ünü oluşturuyor.
- Mineral, cam ve metal ürünleri ise ihracatın %33'ünü oluştururken, bu ürünlerin su ayak izi ihracatın su ayak izinin %5'ini oluşturuyor.
- Makine, motorlu taşıt, elektronik vb. ürünlerin ihracatı %30'u oluştururken, bu ürünlerin su ayak izi ihracatın su ayak izinin %5'ini oluşturuyor.
- Diğer kategoride yer alan ürünlerin ihracat oranı %7'dir. Bu ürünlerin su ayak izi iseihracatın su ayak izinin %5'ini oluşturmaktadır.
Türkiye'nin ithalatının ayak izi analizi şu şekildedir:
- İşlenmemiş tarım ürünleri ithalatın %3'ünü oluştururken, bu ürünlerin su ayak izi ise ithalatın su ayak izinin %60'ını oluşturuyor.
- Tekstil ürünleri ithalatın %6'sını oluştururken, bu ürünlerin su ayak izi, ithalatın su ayak izinin %14'ünü oluşturuyor.
- İşlenmiş tarım ürünleri ithalatın %4'ünü oluştururken, bu ürünlerin su ayak izi ithalatın su ayak izinin %18'ini oluşturuyor.
- Mineral, cam ve metal ürünleri ise ithalatın %49'unu oluştururken, bu ürünlerin su ayak izi ithalatın su ayak izinin %8'ini oluşturuyor.
- Makine, motorlu taşıt, elektronik vb. ürünlerin ithalatın %35'ini oluştururken, bu ürünlerin su ayak izi ithalatın su ayak izinin %8'ini oluşturuyor.
- Diğer kategoride yer alan ürünlerin ihracat oranı %3'dür. Bu ürünlerin su ayak izi ise ithalatın su ayak izinin %8'ini oluşturmaktadır.
Türkiye'nin su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve yönetimi, gelecekteki su sıkıntılarını önlemek ve su kaynaklarının uzun vadeli sağlığını korumak için kritik öneme sahiptir. Üretim ve tüketim süreçlerindeki su ayak izinin ayrıntılı analizi, su kullanımının dağılımını anlamamıza ve su kaynaklarını korumak için stratejiler geliştirmemize yardımcı olur. Ayrıca, Türkiye'nin ihracat ve ithalatının su ayak izi, uluslararası ticaretin su kaynakları üzerindeki etkilerini anlamamıza ve suyun sınırlar ötesi hareketinin su stresine katkısını değerlendirmemize olanak tanır. Bu analizler, su yönetimi politikalarının ve uygulamalarının daha sürdürülebilir hale getirilmesine yol gösterebilir, böylece Türkiye'nin gelecekteki su ihtiyaçlarını karşılamak için güçlü bir temel oluşturabilir.
REFERANSLAR
Başkılıç, Y. (2023). Sürdürülebilir Su Yönetimi Kapsamında Su Ayak İzi ve Tekstil Endüstrisinde Bir Örnek Uygulama. Bursa.
Turan, E. (2017). Türkiye’nin su ayak izi değerlendirmesi. Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi.
WWF. (2014). Türkiye' nin Su Ayak İzi Raporu.